Cover
Start nu gratis sosyal 2. ünite.pdf
Summary
# Birinci Dünya Savaşı'nın nedenleri ve başlangıcı
Birinci Dünya Savaşı'na giden yolda, küresel siyasi ve ekonomik dengeleri altüst eden derin köklü nedenler ile savaşın fitilini ateşleyen olaylar zinciri etkili olmuştur [1](#page=1).
### 1.1 Birinci Dünya Savaşı'nın nedenleri
Savaşın ortaya çıkmasında etkili olan başlıca nedenler şunlardır:
* **Milliyetçilik akımı:** 1789 Fransız İhtilali ile yayılan milliyetçilik akımı, devletler arasındaki rekabeti ve bağımsızlık mücadelelerini körüklemiştir [1](#page=1).
* **Sanayi İnkılabı ve ekonomik rekabet:** Sanayi İnkılabı sonucunda artan üretim, devletleri ham madde ve pazar bulma konusunda birbirleriyle rekabete sokmuştur. Bu durum, ekonomik çıkarların çatışmasına ve sömürgecilik yarışının kızışmasına yol açmıştır [1](#page=1).
* **Devletlerarası bloklaşma ve silahlanma yarışı:** Devletler arasındaki siyasi ve ekonomik çıkar çatışmaları, dünya genelinde iki büyük blokun oluşmasına neden olmuştur. Bu bloklar arasında başlayan silahlanma yarışı, gerginliği tırmandırmıştır [1](#page=1).
> **Önemli:** Devletler arası siyasi ve ekonomik çıkar çatışmalarının giderek artması bloklaşmaları ortaya çıkardı [1](#page=1).
#### 1.1.1 Bloklaşmalar
Savaş öncesinde ve sırasında oluşan başlıca bloklar şunlardır:
* **İtilaf Devletleri:** Başlangıçta İngiltere, Fransa ve Rusya gibi devletlerden oluşmaktaydı. Savaş başladıktan sonra ABD, İtalya, Japonya, Sırbistan, Belçika, Karadağ, Romanya ve Yunanistan da bu bloğa katılmıştır [1](#page=1).
* **İttifak Devletleri:** Başlangıçta Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve İtalya'dan oluşmaktaydı. Ancak savaş başladıktan sonra İtalya taraf değiştirmiş, yerine Osmanlı Devleti ve Bulgaristan katılmıştır [1](#page=1).
### 1.2 Savaşın başlaması
Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasına neden olan doğrudan tetikleyici olay, 28 Haziran 1914'te Avusturya-Macaristan İmparatorluğu veliahtı François Ferdinand ve eşinin Saraybosna'yı ziyaretleri sırasında bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesidir. Bu suikastın ardından [1](#page=1):
* Avusturya-Macaristan, Sırbistan'a savaş ilan etti [1](#page=1).
* Rusya, Sırbistan'ın yanında savaşa dahil oldu [1](#page=1).
* Almanya, müttefiki Avusturya-Macaristan'ın yanında savaşa girdi [1](#page=1).
* İngiltere ve Fransa da müttefikleri Rusya'nın yanında yer alarak savaşa dahil oldular ve böylece Avrupa'da savaş başlamış oldu [1](#page=1).
### 1.3 Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti
Osmanlı Devleti, savaşın başında tarafsızlığını ilan etmiş ve seferberlik başlatmıştır. Ancak siyasi yalnızlıktan kurtulmak amacıyla ittifak arayışlarına da girmiştir [1](#page=1).
* **İttifak arayışları:** Osmanlı Devleti'nin İngiltere ve Fransa ile yaptığı ittifak girişimleri başarısız olmuştur [1](#page=1).
* **Almanya ile ittifak:** İngiltere ve Fransa ile ittifak kuramaması üzerine Osmanlı Devleti, Almanya ile ittifak anlaşması imzalamıştır. Almanya, savaşı daha geniş cephelere yaymak ve halifelik gücünden faydalanmak amacıyla bu ittifaka sıcak bakmıştır [1](#page=1).
* **Savaşa girişi:** İngiliz takibinden kaçan "Goeven" ve "Breslau" adlı Alman gemilerinin Osmanlı'ya sığınması ve bu gemilere Türk bayrağı çekilmesiyle gerilim artmıştır. Bu gemilerin diğer Osmanlı gemileriyle birlikte Rusya'nın Sivastopol, Odessa ve Kefe limanlarını topa tutması, Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na resmen dahil olmasına yol açmıştır [1](#page=1).
#### 1.3.1 Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'nda Yer Aldığı Cepheler
Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'nda hem taarruz hem de savunma cephelerinde savaşmış ve müttefiklerine yardım etmiştir.
* **Taarruz Cepheleri:**
* Kafkas Cephesi [1](#page=1).
* Kanal Cephesi [1](#page=1).
* **Savunma Cepheleri:**
* Çanakkale Cephesi [1](#page=1).
* Irak Cephesi [1](#page=1).
* Suriye-Filistin Cephesi [1](#page=1).
* Hicaz-Yemen Cephesi [1](#page=1).
* **Müttefiklerine Yardım Ettiği Cepheler:**
* Galiçya Cephesi [1](#page=1).
* Romanya Cephesi [1](#page=1).
* Makedonya Cephesi [1](#page=1).
> **Bilgi:**
> * Osmanlı, Kafkas Cephesi'ni 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'nda kaybettiği Elviye-i Selase'yi (Kars, Ardahan, Batum) geri almak ve Orta Asya'daki Müslüman Türkleri Rus egemenliğinden kurtarmak amacıyla açmıştır [1](#page=1).
> * Kanal Cephesi, Osmanlı'nın Almanlarla birlikte Mısır'ı geri almak amacıyla açtığı bir cephedir [1](#page=1).
> * Çanakkale Cephesi, İtilaf Devletleri'nin Rusya'ya yardım götürmek ve İstanbul'u almak için açtığı bir cephedir. Osmanlı Devleti bu cephede İtilaf Devletleri'ni mağlup ederek savaşın süresini uzatmıştır [1](#page=1).
> * Irak Cephesi, İngilizler tarafından sömürge yollarını güvence altına almak, Rusya'ya yardım ulaştırmak ve Irak petrollerini ele geçirmek amacıyla açılmıştır [1](#page=1).
> * Suriye-Filistin Cephesi, İngilizler tarafından Kanal Cephesi'ndeki başarısızlık üzerine bölgedeki bazı Arapların desteğiyle açılmıştır [1](#page=1).
> * Hicaz-Yemen Cephesi'nde Osmanlı Devleti, kutsal yerleri korumak için İngiliz-Arap işbirliği ile mücadele etmiş ancak başarılı olamamıştır [1](#page=1).
> * Galiçya, Romanya ve Makedonya Cepheleri, Osmanlı Devleti'nin müttefiklerine yardım etmek için savaştığı cephelerdir [1](#page=1).
---
# Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'ndaki durumu ve cepheleri
Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girme nedenleri, izlediği ittifak politikası ve savaş süresince mücadele ettiği cepheler bu bölümün temelini oluşturmaktadır.
### 2.1 Osmanlı Devleti'nin savaşa girme nedenleri ve ittifak arayışları
Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı'nın başında tarafsızlığını ilan etmiş ve seferberlik başlatmıştır. Ancak siyasi yalnızlıktan kurtulmak amacıyla ittifak arayışlarına girmiştir. İngiltere ve Fransa ile yapılan ittifak denemeleri başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu başarısızlığın ardından Almanya ile ittifak kurulmuştur. Almanya, bu ittifakı savaşı geniş cephelere yaymak ve halifenin gücünden yararlanmak amacıyla olumlu karşılamıştır [1](#page=1).
Osmanlı Devleti'nin savaşa dahil olması, İngiliz takibinden kaçan Goeben ve Breslau isimli Alman gemilerinin Osmanlı'ya sığınmasıyla başlamıştır. Bu gemilere Türk bayrağı çekildikten sonra, Osmanlı gemileriyle birlikte Rusya'nın Sivastopol, Odessa ve Kefe limanlarını topa tutmasıyla Osmanlı Devleti resmen savaşa girmiştir [1](#page=1).
### 2.2 Osmanlı Devleti'nin savaştığı cepheler
Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı'nda geniş bir coğrafyada mücadele etmiş ve cepheler başlıca üç kategoriye ayrılmıştır: Taarruz Cepheleri, Savunma Cepheleri ve Müttefiklerine Yardım Ettiği Cepheler [1](#page=1).
#### 2.2.1 Taarruz cepheleri
* **Kafkas Cephesi:** Osmanlı Devleti, bu cepheyi 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'nda kaybettiği Kars, Ardahan ve Batum (Elviye-i Selase) bölgelerini geri almak ve Orta Asya'daki Müslüman Türkleri Rus egemenliğinden kurtarmak amacıyla açmıştır [1](#page=1).
* **Kanal Cephesi:** Almanlarla birlikte Mısır'ı geri almak amacıyla açılmıştır [1](#page=1).
#### 2.2.2 Savunma cepheleri
* **Çanakkale Cephesi:** İtilaf Devletleri, Rusya'ya yardım götürmek ve İstanbul'u almak amacıyla bu cepheyi açmıştır. Osmanlı Devleti bu cephede İtilaf Devletleri'ni mağlup etmeyi başarmış ve savaşın süresini uzatmıştır [1](#page=1).
* **Irak Cephesi:** İngilizler tarafından sömürge yollarını güvence altına almak, kuzeye doğru ilerleyerek Rusya'ya yardım ulaştırmak ve Irak petrollerini ele geçirmek amacıyla açılmıştır [1](#page=1).
* **Suriye-Filistin Cephesi:** İngilizler, Osmanlı'nın Kanal Cephesi'ndeki başarısızlığı üzerine bölgedeki bazı Arapların desteğiyle bu cepheyi açmıştır [1](#page=1).
* **Hicaz-Yemen Cephesi:** Kutsal yerleri korumak amacıyla mücadele edilen bu cephede, Osmanlı Devleti İngiliz-Arap işbirliğine karşı savaşmış ancak başarılı olamamıştır [1](#page=1).
#### 2.2.3 Müttefiklerine yardım ettiği cepheler
* **Galiçya Cephesi** [1](#page=1).
* **Romanya Cephesi** [1](#page=1).
* **Makedonya Cephesi** [1](#page=1).
> **Tip:** Cephelerin sınıflandırılması, Osmanlı Devleti'nin savaş stratejilerini ve operasyonel hedeflerini anlamak açısından önemlidir.
> **Example:** Kafkas Cephesi'nde kaybedilen toprakları geri alma hedefi, Osmanlı'nın milliyetçi ve yayılmacı emellerini gösterirken, Çanakkale Cephesi'nin savunma odaklı olması, İtilaf Devletleri'nin stratejik önceliğini yansıtmaktadır.
### 2.3 Savaşın sonuçları ve Mondros Ateşkes Antlaşması
I. Dünya Savaşı'nın sonunda İtilaf Devletleri galip gelmiş ve İttifak Devletleri mağlup olmuştur. Yenilen devletlerle ağır şartlar içeren antlaşmalar imzalanmıştır. Savaşın genel sonuçları arasında şehirlerin yıkılması, milyonlarca insanın hayatını kaybetmesi, büyük ekonomik kayıplar yaşanması, devletlerarası dengelerin bozulması ve Avrupa'nın siyasi haritasının yeniden çizilmesi yer almaktadır. İmparatorlukların yıkılmasıyla yeni devletler kurulmuş, komünizm, faşizm ve nazizm gibi yeni rejimler ortaya çıkmıştır. Sömürgeciliğin yerini manda ve himaye sistemi almış ve Milletler Cemiyeti kurulmuştur [2](#page=2).
İtilaf Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşması imzalanmıştır. Rauf Orbay antlaşmayı Osmanlı adına imzalamıştır. Antlaşmanın 7. maddesi, İtilaf Devletleri'ne güvenliklerini tehdit eden bir durum ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik noktayı işgal etme hakkı tanımıştır. 24. maddesi ise, altı vilayette (Erzurum, Sivas, Van, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ) karışıklık çıkması halinde İtilaf Devletleri'nin bu vilayetleri işgal etme hakkına sahip olacağını belirtmiştir [2](#page=2).
Mondros Ateşkes Antlaşması'nın imzalanmasının ardından İtilaf Devletleri, 7. ve 24. maddelere dayanarak Osmanlı topraklarının dört bir yanını işgal etmiştir. Bu işgaller, Paris Barış Konferansı'nda alınan kararlar doğrultusunda ivme kazanmıştır. Konferansta, daha önce gizli antlaşmalarla İtalya'ya verilen İzmir ve çevresinin Yunanistan'a verilmesi kararlaştırılmış ve Yunan ordusunun İzmir'i işgali öngörülmüştür. 15 Mayıs 1919 sabahı Yunan birlikleri İzmir'i işgale başlamış, bu işgale karşı ilk tepkiyi Gazeteci Hasan Tahsin göstermiştir [2](#page=2).
---
# Mondros Mütarekesi sonrası gelişmeler ve işgaller
Bu bölüm, I. Dünya Savaşı'nın sonunda imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'nın maddelerini ve bu maddelere dayanarak gerçekleştirilen işgalleri ele alır. Paris Barış Konferansı kararları ve İzmir'in işgali de bu bağlamda incelenmektedir.
### 3.1 Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918)
I. Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle İtilaf Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşması imzalanmıştır. Osmanlı Devleti adına antlaşmayı Rauf Orbay imzalamıştır [2](#page=2).
#### 3.1.1 Antlaşmanın Önemli Maddeleri
Mondros Ateşkes Antlaşması'nın, ilerleyen süreçte işgallere zemin hazırlayan iki önemli maddesi bulunmaktadır [2](#page=2):
* **7. Madde:** İtilaf Devletleri, kendi güvenliklerini tehdit eden bir durumun ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik noktayı işgal etme hakkına sahip olacaktır [2](#page=2).
* **24. Madde:** Altı vilayette (Vilayet-i Sitte: Erzurum, Sivas, Van, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ) karışıklık çıkması durumunda İtilaf Devletleri bu vilayetleri işgal etme hakkına sahip olacaktır [2](#page=2).
> **Tip:** Mondros Ateşkes Antlaşması'nın 7. ve 24. maddeleri, İtilaf Devletleri'nin Anadolu'yu işgal etmesi için hukuki bir zemin oluşturmuştur. Bu maddeler, yoruma açık ve geniş yetkiler veren maddelerdir.
### 3.2 Mondros Sonrası İşgaller
İtilaf Devletleri, Mondros Ateşkes Antlaşması'nın kendilerine tanıdığı yetkilere dayanarak Osmanlı Devleti topraklarının dört bir yanını işgal etmeye başlamıştır [2](#page=2).
> **Örnek:** Mondros sonrası işgallerin yaygınlığını gösteren bir harita, çeşitli renklerle işgal bölgelerini belirtmiştir [2](#page=2).
### 3.3 Paris Barış Konferansı (18 Ocak 1919)
I. Dünya Savaşı'nın sonunda yenilen devletlerin durumlarını görüşmek ve yapılacak barış antlaşmalarının esaslarını belirlemek amacıyla 18 Ocak 1919'da Paris Barış Konferansı toplanmıştır [2](#page=2).
#### 3.3.1 Konferans Kararları ve İzmir'in İşgali
Paris Barış Konferansı'nda alınan kararlar, daha önceki gizli antlaşmalara aykırı olsa da, önemli değişikliklere yol açmıştır. Konferans kararları gereğince, daha önce gizli antlaşmalarda İtalya'ya vaat edilen İzmir ve çevresi, Yunanistan'a verilmiştir. Bu karar doğrultusunda Yunan ordusunun İzmir'i işgal etmesi kararlaştırılmıştır [2](#page=2).
#### 3.3.2 Yunan İşgalinin Başlaması (15 Mayıs 1919)
15 Mayıs 1919 sabahı, İngiliz gemilerinin desteğindeki Yunan savaş gemileri İzmir Limanı'na demirlemiş ve Yunanlılar şehri işgale başlamıştır [2](#page=2).
* **İlk Direniş:** Karaya çıkan işgal kuvvetlerine karşı ilk tepkiyi gösteren kişi, Gazeteci Hasan Tahsin olmuştur. Hasan Tahsin, Yunan askerlerine ateş açarak işgale karşı ilk kurşunu atmıştır [2](#page=2).
> **Tip:** Hasan Tahsin'in bu hareketi, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin sembolik başlangıcı olarak kabul edilir ve milli bilincin uyanmasında önemli bir rol oynamıştır.
---
# Milli Mücadele hazırlık dönemi: Kongreler ve genelgeler
Bu bölüm, Mondros Mütarekesi sonrası gelişen işgallere karşı oluşan Kuvâ-yı Millîye hareketini, milli varlığa düşman cemiyetleri, milli cemiyetlerin özelliklerini ve Mustafa Kemal'in başlattığı Samsun'dan Büyük Millet Meclisi'nin açılışına kadar olan hazırlık dönemini ele almaktadır [3](#page=3) [4](#page=4).
### 4.1 Kuvâ-yı Millîye hareketi
Kuvâ-yı Millîye, "milli kuvvetler" anlamına gelmektedir. Mondros Mütarekesi sonrası başlayan işgallere karşı kurulan bölgesel ve düzensiz direniş kuvvetlerini ifade eder. İşgal edilen bölgelerde silahlı direniş gösterirken, işgal olmayan bölgelerde güvenliği sağlamak ve iç isyanları önlemek amacıyla faaliyet göstermiştir [3](#page=3).
### 4.2 Milli varlığa düşman cemiyetler
Milli varlığa düşman cemiyetler, Türk milli mücadelesine karşı çıkan ve çeşitli dış güçlerle işbirliği yapan oluşumlardır. Bu cemiyetler iki ana kategoriye ayrılır:
#### 4.2.1 Azınlık cemiyetleri
* **Etniki Eterya:** Karadeniz'de bir Rum devleti kurmayı amaçlamıştır [3](#page=3).
* **Mavri Mira:** Bizans İmparatorluğu'nu yeniden kurmayı hedeflemiştir [3](#page=3).
* **Hınçak ve Taşnaksutyun:** Doğu Anadolu'da bir Ermeni Devleti kurmayı amaçlayan cemiyetlerdir [3](#page=3).
* **Alyans İsrailit ve Makabi:** Filistin'de bir İsrail devleti kurmayı hedeflemişlerdir [3](#page=3).
#### 4.2.2 Milli mücadele karşıtı cemiyetler
* **Hürriyet ve İtilaf Fırkası:** İttihat ve Terakki'ye karşı kurulmuş, Milli Mücadele'nin karşısında yer almıştır [3](#page=3).
* **Wilson Prensipleri Cemiyeti:** Kurtuluşun Amerikan mandasına girilerek olabileceğini savunmuştur [3](#page=3).
* **Kürt Teali Cemiyeti:** Doğu Anadolu'da bağımsız bir Kürt devleti kurmak amacıyla kurulmuştur [3](#page=3).
* **Sulh ve Selamet-i Osmaniye Fırkası ile Teali-i İslam Cemiyeti:** Kurtuluşun padişah ve halifeye bağlı kalınarak sağlanabileceğini savunmuşlardır [3](#page=3).
* **İngiliz Muhipleri Cemiyeti:** Osmanlı'nın İngiliz mandasına girmesini savunmuştur [3](#page=3).
### 4.3 Milli cemiyetler
Milli cemiyetler, işgallere karşı vatanı savunmak amacıyla kurulmuş, bağımsızlık ve Türk vatanseverliği duygusuyla hareket eden bölgesel nitelikli kuruluşlardır [3](#page=3).
* **Milli Kongre Cemiyeti:** Milli Mücadele'nin haklılığını basın yoluyla duyurmayı amaçlamıştır [3](#page=3).
* **İzmir Müdafaa-i Hukuk-u Osmaniye Cemiyeti:** İzmir'in işgalini önlemek için kurulmuştur [3](#page=3).
* **Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti:** Trakya bölgesinin Yunanlılara verilmesine karşı mücadele etmiştir [3](#page=3).
* **Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti:** Doğu Anadolu'da Ermenilere karşı mücadele etmiştir [3](#page=3).
* **Kilikyalılar Cemiyeti:** Çukurova Bölgesi'ndeki Fransız işgalini önlemek amacıyla kurulmuştur [3](#page=3).
* **Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti:** Trabzon ve çevresinde Pontus işgaline son vermek için kurulmuştur [3](#page=3).
* **İzmir Redd-i İlhak Heyet-i Milliyesi:** İzmir'in işgaline karşı kurulmuştur [3](#page=3).
* **Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti:** Vatansever Türk kadınlarını harekete geçirmek için kurulmuştur [3](#page=3).
#### 4.3.1 Milli cemiyetlerin özellikleri
* Bulundukları bölgeleri savunmak amacıyla kurulmuşlardır [3](#page=3).
* Bağımsızlık ve Türk vatanseverliği duygusunun bir sonucu olarak ortaya çıkmış bölgesel nitelikli cemiyetlerdir [3](#page=3).
* Genellikle basın yayın yoluyla mücadele etmişlerdir [3](#page=3).
* Azınlık cemiyetlerinin zararlı faaliyetlerine ve işgalci güçlere karşı mücadele etmişlerdir [3](#page=3).
* Bir merkezden yönetilmemeleri, etkili çalışma yapmalarını engellemiştir [3](#page=3).
* Sivas Kongresi'nde "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adı altında birleştirilmişlerdir [3](#page=3).
### 4.4 Milli mücadele hazırlık dönemi
#### 4.4.1 Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışı
Mustafa Kemal, 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun'a çıkmıştır. Anadolu topraklarına ayak basar basmaz işgal altındaki Türk vatanının tam bağımsızlığını sağlamak amacıyla milli direniş fikrini uygulamaya koymuştur [3](#page=3).
#### 4.4.2 Havza Genelgesi (28 Mayıs 1919)
Mustafa Kemal, Samsun'daki çalışmalarından sonra 25 Mayıs 1919'da Havza'ya geçmiştir. Burada Milli Mücadele'nin ilk genelgesi olan Havza Genelgesi'ni yayımlamıştır. Genelge, Türk halkı üzerinde büyük yankı uyandırmış ve yurdun birçok yerinde protesto mitinglerinin düzenlenmesinde etkili olmuştur. İstanbul Hükümeti'nin geri dönme isteğine rağmen Mustafa Kemal geri dönmemiştir [3](#page=3).
> **Tip:** Havza Genelgesi, milli direnişin organize edilmesinde ve halkın bilinçlendirilmesinde ilk önemli adımdır.
#### 4.4.3 Amasya Genelgesi (Haziran 1919)
Havza'daki çalışmalarını tamamlayan Mustafa Kemal, 12 Haziran 1919'da Amasya'ya gelmiştir [4](#page=4).
* Amasya'da, milli egemenliğe dayalı yeni bir Türk Devleti'nin kurulması yolunda ilk adım atılmıştır [4](#page=4).
* Milli Mücadele'nin amaç, yöntem ve gerekçesi belirlenmiştir [4](#page=4).
* İlk kez milli egemenlik ilkesine üstü kapalı olarak vurgu yapılmıştır [4](#page=4).
> **İlke:** Amasya Genelgesi, Milli Mücadele'nin yol haritasını çizerek ulusal bir kimlik kazanmasını sağlamıştır. "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır" ifadesi, milli egemenlik vurgusunun en açık örneğidir [4](#page=4).
#### 4.4.4 Erzurum Kongresi (23 Temmuz - 7 Ağustos 1919)
Mustafa Kemal, Erzurum'a geldiğinde 8-9 Temmuz 1919'da askerlik mesleğinden istifa ederek "sine-i millete" dönmüştür [4](#page=4).
* Kongrede, başkanı Mustafa Kemal olan 9 kişilik bir Temsil Heyeti kurulmuştur [4](#page=4).
* Kongre, toplanma amacı, toplanma şekli ve niteliği bakımından bölgesel olmakla birlikte, aldığı bazı kararlar vatanın bütününü ve milletin genelini ilgilendirdiği için milli bir nitelik taşımaktadır [4](#page=4).
> **Kararlar (Erzurum Kongresi):**
> * Millet, hiçbir suretle yabancı bir kontrolü kabul etmeyecektir [4](#page=4).
> * Vatan bütünlüğü ve bağımsızlığı korunacaktır [4](#page=4).
> * Azınlıklara siyasi, sosyal ve ekonomik eşitliğimizi bozacak haklar verilemez [4](#page=4).
> * Mebusan Meclisi'nin derhal toplanması için çalışılacaktır [4](#page=4).
> * Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ve Trabzon Redd-i İlhak Cemiyeti'nin kararları birleştirilmiştir [4](#page=4).
#### 4.4.5 Sivas Kongresi (4-11 Eylül 1919)
* Milli Cemiyetler "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adı altında birleştirilmiştir. Bu birleşme, bölgesel direnişin ulusal bir harekete dönüşmesinde kritik rol oynamıştır [3](#page=3) [4](#page=4).
* Manda ve himaye kesin olarak reddedilmiştir. Bu karar, milli bağımsızlık ilkesinin en önemli göstergelerindendir [4](#page=4).
* İrade-i Milliye isimli gazete çıkarılmıştır [4](#page=4).
> **Tip:** Sivas Kongresi'nin en önemli sonucu, tüm milli cemiyetlerin tek çatı altında birleştirilmesi ve manda ve himaye fikrinin kesin olarak reddedilmesidir.
#### 4.4.6 Amasya Görüşmeleri (20-22 Ekim 1919)
Temsil Heyeti adına Mustafa Kemal ile İstanbul Hükümeti adına Bahriye Nazırı Salih Paşa arasında yapılan görüşmelerdir. Bu görüşmeler sonucunda Temsil Heyeti, İstanbul Hükümeti tarafından resmen tanınmış ve Milli Mücadele hareketi hukuki bir nitelik kazanmıştır [4](#page=4).
#### 4.4.7 Misak-ı Milli ve Büyük Millet Meclisi'nin Açılması
* 28 Ocak 1920'de Son Osmanlı Mebusan Meclisi'nde "Misak-ı Milli (Milli Yemin)" metni kabul edilmiştir [4](#page=4).
* Misak-ı Milli ile Türk vatanının sınırları çizilmiş ve Türk milletinin kabul edebileceği asgari barış şartları belirlenmiştir. Bu belgeyle kapitülasyonlar, mali ve ekonomik müdahaleler, siyasi dayatmalar reddedilmiş; siyasi bağımsızlığın yanı sıra ekonomik bağımsızlıktan da ödün verilmeyeceği kararlı bir şekilde vurgulanmıştır [4](#page=4).
* Misak-ı Milli Kararları sonrasında İtilaf Devletleri 16 Mart 1920'de İstanbul'u resmen işgal etmiştir [4](#page=4).
* İstanbul'un işgali üzerine Mustafa Kemal bütün yurtta seçimler yapılmasını istemiştir. Seçimler sonucunda 23 Nisan 1920'de Ankara'da Büyük Millet Meclisi açılmıştır [4](#page=4).
* Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla Temsil Heyeti'nin görevi sona ermiş ve milli egemenliğe dayalı kurulmak istenen devletin ilk adımı atılmıştır. BMM, birçok isyan hareketine karşı ayakta kalmış ve Milli Mücadeleyi başarıyla sonlandırmıştır [4](#page=4).
#### 4.4.8 Sevr Antlaşması (10 Ağustos 1920)
Sevr Antlaşması, Osmanlı ile İtilaf Devletleri arasında yapılan bir "barış" antlaşmasıdır. Osmanlı'nın imzaladığı son antlaşma olmasına rağmen, Mebusan Meclisi'nde onaylanmadığı için hukuki bir geçerliliği olmamıştır. Büyük Millet Meclisi, Sevr Antlaşması'nı Türk milletinin bağımsızlığını yok sayması nedeniyle tanımamıştır [4](#page=4).
---
# Milli Mücadele'de hukuki ve siyasi adımlar
Amasya Görüşmeleri, Misak-ı Milli'nin kabulü ve Büyük Millet Meclisi'nin açılışı gibi Milli Mücadele'nin hukuki ve siyasi temelini oluşturan önemli adımlar, Osmanlı Devleti'nin son antlaşması olan Sevr Antlaşması'nın geçersizliği ile birlikte bu bölümde ele alınmaktadır.
### 5.1 Amasya Görüşmeleri'nin önemi
Amasya'da milli egemenliğe dayalı yeni bir Türk Devleti'nin kurulması yolunda ilk adım atılmıştır. Bu görüşmelerde Milli Mücadele'nin amaç, yöntem ve gerekçesi belirlenmiş ve ilk kez milli egemenlik ilkesine üstü kapalı olarak vurgu yapılmıştır. Temsil Heyeti adına Mustafa Kemal ile İstanbul Hükümeti adına Bahriye Nazırı Salih Paşa arasında 20-22 Ekim 1919 tarihleri arasında gerçekleşen bu görüşmelerle Temsil Heyeti, İstanbul Hükümeti tarafından resmen tanınmış ve Milli Mücadele hareketi hukuki bir nitelik kazanmıştır [4](#page=4).
> **Tip:** Amasya Görüşmeleri, Milli Mücadele'nin siyasi bir zemine oturtulmasında ve ulusal direnişin İstanbul Hükümeti tarafından tanınmasında kilit bir rol oynamıştır.
### 5.2 Misak-ı Milli'nin kabulü
28 Ocak 1920'de Son Osmanlı Mebusan Meclisi'nde "Misak-ı Milli (Milli Yemin)" metni kabul edilmiştir. Misak-ı Milli ile Türk vatanının sınırları çizilmiş ve Türk milletinin kabul edebileceği asgari barış şartları belirlenmiştir. Bu belgeyle kapitülasyonlar, mali ve ekonomik müdahaleler, siyasi dayatmalar reddedilmiş; siyasi bağımsızlığın yanı sıra ekonomik bağımsızlıktan da ödün verilmeyeceği kararlı bir şekilde vurgulanmıştır [4](#page=4).
> **Örnek:** Misak-ı Milli, ulusal egemenlik ve tam bağımsızlık ilkelerini temel alan ve azınlık hakları ile uluslararası eşitlik gibi konulara da değinen kapsamlı bir bildirge olmuştur.
### 5.3 Büyük Millet Meclisi'nin açılışı
Misak-ı Milli Kararları sonrasında İtilaf Devletleri 16 Mart 1920'de İstanbul'u resmen işgal etmiştir. İstanbul'un işgali üzerine Mustafa Kemal bütün yurtta seçimler yapılmasını istemiş ve bu seçimler neticesinde 23 Nisan 1920'de Ankara'da Büyük Millet Meclisi açılmıştır. BMM'nin açılmasıyla Temsil Heyeti'nin görevi sona ermiş ve milli egemenliğe dayalı kurulmak istenen devletin ilk adımı atılmıştır. BMM, birçok isyan hareketine karşı ayakta kalmış ve Milli Mücadeleyi başarılı bir şekilde sonlandırmayı başarmıştır [4](#page=4).
> **Tip:** Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılması, Milli Mücadele'nin sadece bir direniş hareketi olmaktan çıkıp, devlet kurma iradesine sahip bir siyasi yapıya bürünmesinin en somut göstergesidir.
### 5.4 Sevr Antlaşması ve geçersizliği
Sevr Antlaşması, Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında yapılan ve Osmanlı'nın imzaladığı son antlaşmadır. Ancak Mebusan Meclisi'nde onaylanmadığı için antlaşmanın hukuki bir geçerliliği olmamıştır. Büyük Millet Meclisi ise Sevr Antlaşması'nı Türk milletinin bağımsızlığını yok sayması nedeniyle tanımamıştır [4](#page=4).
> **Not:** Sevr Antlaşması, Türk milleti tarafından hiçbir zaman kabul edilmemiş ve Milli Mücadele'nin temel motivasyonlarından biri olmuştur. Bu antlaşmanın geçersizliği, Türk bağımsızlık mücadelesinin haklılığını ve uluslararası alanda kabul görmesini sağlamıştır.
---
## Common mistakes to avoid
- Review all topics thoroughly before exams
- Pay attention to formulas and key definitions
- Practice with examples provided in each section
- Don't memorize without understanding the underlying concepts
Glossary
| Terim | Tanım |
|------|------------|
| Milliyetçilik akımı | Ulusların kendi kaderini tayin etme ve milli bir devlet kurma eğilimini ifade eden siyasi bir ideolojidir. 1789 Fransız İhtilali ile yaygınlaşmıştır. |
| Sanayi İnkılabı | Üretim süreçlerinde makineleşmenin başlamasıyla el emeği üretiminden fabrika üretimine geçişi ifade eder. Bu durum, ham madde ve pazar arayışını artırmıştır. |
| Bloklaşma | Uluslararası ilişkilerde, devletlerin ortak çıkarlar doğrultusunda gruplar oluşturarak siyasi ve askeri ittifaklar kurmasıdır. |
| İtilaf Devletleri | I. Dünya Savaşı'nda İttifak Devletleri'ne karşı savaşan ülkeler grubudur. Başlangıçta İngiltere, Fransa ve Rusya'dan oluşmuştur. |
| İttifak Devletleri | I. Dünya Savaşı'nda İtilaf Devletleri'ne karşı savaşan ülkeler grubudur. Başlangıçta Almanya, Avusturya-Macaristan, İtalya (sonradan taraf değiştirmiştir) ve Osmanlı Devleti'nden oluşmuştur. |
| Seferberlik | Bir ülkenin olağanüstü durumlarda (savaş gibi) ordusunu güçlendirmek ve ülke kaynaklarını askeri kullanıma hazır hale getirmek için aldığı önlemlerin tümüdür. |
| Hilafet | İslam peygamberi Hz. Muhammed'in siyasi ve dini halefi unvanıdır. Osmanlı Padişahları bu unvanı taşımış ve dini liderlik iddiasında bulunmuştur. |
| Taarruz Cepheleri | Bir ülkenin düşman topraklarına saldırarak ilerlediği savaş cepheleridir. Osmanlı Devleti'nde Kafkas ve Kanal cepheleri örnek gösterilebilir. |
| Savunma Cepheleri | Bir ülkenin kendi topraklarını düşman saldırılarına karşı savunduğu savaş cepheleridir. Osmanlı Devleti'nde Çanakkale ve Irak cepheleri örnek gösterilebilir. |
| Müttefiklere Yardım Cepheleri | Bir ülkenin savaşta kendi yanında yer alan müttefiklerine destek olmak amacıyla açtığı cephelerdir. Osmanlı Devleti'nde Galiçya, Romanya ve Makedonya cepheleri bu amaçla açılmıştır. |
| Vilayet-i Sitte | Osmanlı Devleti'nin doğusunda yer alan altı vilayet: Erzurum, Sivas, Van, Bitlis, Diyarbakır ve Elazığ. Mondros Mütarekesi'nin 24. maddesi bu bölgelerle ilgili özel düzenlemeler içeriyordu. |
| Manda ve Himaye | Bir devletin siyasi ve ekonomik bağımsızlığını tam olarak sağlayamayacak durumda olması nedeniyle, başka bir devletin koruyuculuğu ve denetimi altına girmesi sistemidir. |
| Milletler Cemiyeti | I. Dünya Savaşı'ndan sonra uluslararası barışı ve güvenliği sağlamak amacıyla kurulmuş uluslararası bir örgüttür. |
| Kuvâ-yı Millîye | Mondros Mütarekesi sonrası başlayan işgallere karşı kurulan, bölgesel ve düzensiz silahlı direniş güçleridir. |
| Milli Varlığa Düşman Cemiyetler | Osmanlı Devleti'nin işgali ve parçalanması sürecinde kurulan, milli mücadeleye karşı çıkan veya azınlıkların bağımsızlıklarını destekleyen cemiyetlerdir. |
| Milli Cemiyetler | Milli mücadele döneminde işgallerere karşı direnişi organize etmek ve milli bağımsızlığı sağlamak amacıyla kurulan bölgesel derneklerdir. |
| Milli Mücadele'nin Hazırlık Dönemi | Mondros Mütarekesi sonrası başlayan işgallere karşı halkın direnişini örgütlemek ve milli egemenliğe dayalı yeni bir devlet kurma amacına yönelik ilk adımların atıldığı evredir. |
| Sine-i Millet | Bir devlet adamının veya askerin, millete dönerek milletiyle birlikte hareket etme kararını ifade eder. Mustafa Kemal'in askerlik mesleğinden istifa ederek sine-i millete dönmesi bu anlama gelir. |
| Temsil Heyeti | Milli Mücadele'nin hazırlık döneminde, milli direnişi temsil etmek ve yönetmek amacıyla oluşturulan kuruldur. |
| Milli Egemenlik | Devlet yönetiminde son sözün ve yetkinin millete ait olması ilkesidir. Milli Mücadele'nin temel hedeflerinden biridir. |
| Misak-ı Milli | Milli Yemin anlamına gelir ve Son Osmanlı Mebusan Meclisi'nde kabul edilen, Türk vatanının bağımsızlığını ve bütünlüğünü savunan kararlardır. |
| Sevr Antlaşması | Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan ancak Osmanlı Mebusan Meclisi tarafından onaylanmadığı için hukuki geçerliliği olmayan son antlaşmadır. |